ibrahim zeyd gerçek


sayfa:12


kapak

gözleri martıların

leyleklerin kanatlarına yükledim
türkümüzü
motorlu kuşların bir türlü ulaştıramadığını
ulaştırsın diye
gece gözlü
kardeşlerime

güneşe yükledim sevgimizi
uğrasında kardeşlerime
sürsün tenlerine diye
sürerler mi
acaba
yaralarına merhem diye

söyle arkadaşım
neden mavi
gözleri martıların

denizden yüklediğiniz umudu
birazda bize getirin

siyah mürekkebi aktığında gözlerimin
gözlerimiz bir zeytin ağacı
mavi olmasa da gözlerimiz
gözlerimiz zeytin karası

bakır bir tepsi içinde sunulan acıları
yüklenip çıktığımız da
bölünmese de ay ikiye
yıldızların bizimle yürüyeceğine
ve mezar taşlarının bizi selamlayacağına
ve güneşin emip bizi
buğdayı sarartacağına
eminim
onlar ekti
bize düşer sarartmak

ey ana rahmindeki
onu ekmek yapıp
bütün açlara
gönüllere ve ruhlara
yeniden sunmalı